Ali Turan Haksız mı? - Serdar Erbaşı
Ali Turan haksız mı?
Bu sorunun cevabını aramak için bekledim. O dakika duygusal davranıp “Tabi ki haksız” gibi bir cümle kurabilirdim. Olayın üzerinden uzun zaman geçti. Artık Ali Turan Galatasaray’ ın oyuncusu olarak anılmaya başlandı, ve biz daha sağlıklı düşünebiliriz… Öncelikle Profesyonel olarak olaya bakalım.
Ali Turan daha iyi imkanlarla mı gitti Galatasaray’ a?
“Daha iyi imkan” demek için karşılaştırma yapılacak bir Kayserispor Teklifi aramak gerek, yok. Ali Turan Kayserispor’ un hiçbir “Sözleşme Uzatma” görüşmesine olumlu cevap vermedi. Kariyerini düşündü desek, kariyeri ortada. Buradan farklı olarak kariyerine kattığı tek katkı, maç özetlerindeki Ceza sahasına girer girmez kendini yere atıp hakeme bakması olmuş.
Ali Turan buralı, Kayserili.
Spor camiasının içinde olan bir ailesi var. Yıllarca Kayserispor ve Erciyesspor forması giydi. Uzun süre maruz kaldığı sakatlık süresince Takım desteğini kesmedi. Taraftar ona kızsa da hep destek verdi. Tezahürat yaptı, uğruna pankartlar yazdı. Daha kaptan olalı 1 yıl olmadan ona “Büyük Kaptan” demeye bile başlamıştı.
Ali Turan’ ın Galatasaray ile görüştüğü ortaya çıktığında Takım Süper Ligde liderdi. İ
stikrarlı bir görünüşü vardı. Kolay gol yemiyordu. Takımın şampiyonluğa inanmadığı söyleniyor ve yine Kayserispor Taraftarı küçümseniyordu.
“Taraftar destek verse” diye başlayan bir ton cümle basında okunuyordu. Tam da bu ortamda patlak verdi bu olay. Lider Takımın “Büyük Kaptan” ı Ali Turan Lider olan takımından ayrılmak ve başka bir Süper Lig Takımına gitmek istiyordu.
Böyle bir şey olabilir miydi!Takımın kaptanı şampiyonluğa inanmıyordu. Takımımızın kaptanı takımımızın şampiyon olmasını istemiyordu. Ali Turan memleketinin takımının – kendi deyimiyle Toprağının Takımının – şampiyon olmasını istemiyordu. Kendini ve toprağının takımını İstanbul Basınının dilene düşürerek gitti toprağından. Şehrin büyükleri görüşüp ikna etmeye çalıştı. “Gitme” dediler.
“Büyük Kaptan” olarak kal, dediler.Gel birlikte Kayserispor’ u şampiyon yapalım. Peki Ali Turan ne yaptı? Şehrin büyükleri ile yaptığı görüşmede zırıl zırıl ağladı, “beni bırakın” diye. Kayserispor’ un şampiyonluk yarışından uzaklaşması uğruna yarım sezon futboldan uzak kaldı. Koşarak gittiği “büyük” camia daha onu ilk maçlarında yuhaladı.
Çünkü onlar da gördü gerçeği. Röveşata ile gol atsa, bir maçta üç gol atsa ve hatta aynı maçta 10 defa çizgiden top çıkarsa dahi Galatasaray Taraftarının ona bakışı değişmeyecek. O taraftarın gözünde bile Ali Turan hep “Lider Takımın kaptanlığına bırakan” futbolcu olarak hatırlanacak. Olayın üzerinden yarım yıl geçti ve daha sağlıklı düşündüğümü farz ederek diyorum ki, geçen yılın ikinci yarısında takımın ciddi bir düşüşe geçmesindeki en önemli faktör Ali Turan’ ın gidişidir.
O gittikten sonra takımın huzuru bozulmuş ve inanç kalmamıştır. O dakikadan sonra hiç kimse Taraftarı inançsızlıkla suçlayamamıştır.
Kısacası hangi açıdan bakılırsa bakılsın, Ali Turan suçludur.
Cezasını çekmeye devam edecektir. O cezayı kah Galatasaray Taraftarı her hatasında yuhalayarak verecek, kah yedek kulubesinde başı yere eğikken bakıştığı temiz kramponları verecek kah toprağına geldiğinde karşılaştığı Büyük Kayserispor Taraftarı verecektir.
Ali Turan, sen suçlusun.
Toprağının Takımını ne uğruna sattın bilmiyorum ama sen suçlusun. Cezanı biz vermeyeceğiz, ama şunu unutma ki sen suçlusun. Bizim gözümüzde hiçbir zaman “Büyük Kaptan” olarak hatırlanmayacaksın. Biz seni toprağının takımını yüz üstü bırakıp İstanbul’ a kaçan bir futbolcu olarak hatırlayacağız. Seni hep nankörlüğünle hatırlayacağız. Gol kralı olsan, Dünyada yılın futbolcusu da seçilsen hiçbir zaman seninle gurur duymayacağız. Adı basında geçmeyen takımların yedek kulübelerinde yine temiz kramponlarınla bakıştığında üzülmeyeceğiz, sevinmeyeceğiz de, bilmeyeceğiz
.Sen kendini unutturdun. Toprağın seni asla hatırlamayacak.
Serdar ERBASI
Facebook Yorumları