Karanlıktan “Aydın”lığa – Yusuf Yeltekin

Yönetim bilimine göre, kurumsallığın belirtileri arasında başlıca göstergelerden biri de personel devir hızıdır. Yani, kurum personelinin ortalama kıdeminin kurumun ömrüne oranıdır. Kurumsallaşma çabalarının hedefi olan başarının altında yatan en önemli etken uzmanlaşma, uzmanlaşmanın altında yatan en önemli etken ise elbette tecrübedir. Çünkü başarının yanı sıra sürekliliğini de temin edecek kurumsal bir kültürün oluşabilmesi için istikrarlı yönetim ve personel anlayışı şarttır.

Son yıllarda, Kayserisporun ülke futbol kamuoyunun da takdirini kazanan, istikrarlı yönetim anlayışı kulübümüze bir zamanlar hayal dahi edemediğimiz başarılar yaşatmıştır. Öncelikle yıllardır süregelen yanlışlardan vazgeçilmiş ve güçlü bir yönetim oluşturulmuştur. Uzun yıllardır bu yönetim işbaşındadır ve uzmanlaşmıştır. Sonra bu yönetim öncülüğünde takım profesyonellere teslim edilmiş ve Sn. Süleyman Hurma’nın sevk ve idaresinde Ertuğrul Sağlam ve Tolunay Kafkas hocalarımızla günlük başarılardan medet umulmayarak istikrarlı bir süreç geçirilmiştir. Neticede bu anlayışın önderliğinde kulübümüz adeta süper ligin yaşlılar cenneti olmaktan vazgeçerek kendi değerlerini yetiştirmiş ve milli takımlara göndermiştir. Güçlü kulüp yapısı, dengeli finansal göstergeler, yatırımlar, tesisleşme, altyapıya verilen önem vs. kulübümüze gerek ülke futbol kamuoyunda ve gerekse taraftar gözünde hak ettiği değerin verilmesini sağlamıştır.

Bütün bu olumlu gelişmelerin doğal neticesi olarak, beklentiler artmış ve bir zamanlar hayal olan başarılar, mevcut potansiyelde dikkate alınarak artık yeterli görülmemeye başlanmıştır. Kanaatimce, Tolunay Kafkas hocamızın istifasının arkasındaki gerçek te bundan ibarettir. Yönetim ve taraftar gözünde kulüp, adeta kendini tekrar etmiş ve kendisini büyük kulüp yapabilecek kritik eşiği bir türlü aşamamış ve başarısız olmuştur. Başarısızlığın faturasını da değerli hocamız sineye çekmiş ve yollarımız ayrılmıştır.

            Kurumları oluşturan ve değerli kılan elbette insanlardır. Bunların bir kısmı yönetirken ve kısmı da yönetilmektedir. Dolayısıyla işin yönetim tarafının sıhhate kavuşması çok önemli ama yetersizdir. Kayserisporumuzun problemi istikrarlı yönetim anlayışı uygulanırken futbolcu yapısının ihmal edilmiş olmasıdır. Bu durum büyük başarıların önünü tıkamakta ve örgüt kültürünün oluşmasını engellemektedir.

            Futbolda dünyanın önde gelen liglerinde bütün büyük kulüplerin dikkat ettiği en önemli husus örgüt kültürünü oluşturabilmek yahut bozmamaktır. Bunu sağlayanda o kulübün kıdemli futbolcularıdır. Başarıların sürekliliği de böyle oluşmaktadır. Kulübe yeni katılan futbolcuya, yönetim, taraftar ve futbolcuların hassasiyetleri ve örgüt dinamiği bu temel direkler vasıtası ile aktarılmakta ve aşılanmaktadır. Ülkemizde de büyük kulüplerin yakaladığı uzun süreli başarıların hepimizin bir çırpıda hatırlayıp ta sayabileceği“efsane kadro” olarak nitelendirilmelerle bağdaştırılmasında da bu olgu yatmaktadır. Ancak, bu yapının oluşmasında en önemli destek taraftardan gelmektedir. Real Madrid her yıl kadrosuna çok önemli yıldızları katmaktadır. Bu yıldız futbolcuların her biri taraftar tarafından sevilebilir, fakat gelenlerin hiç biri, Raul veya Casillas, kadar sayılmazlar. Kulüp içerisinde kimse onlar kadar saygınlık elde edemez. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür, Manchester United da Neville ve Giggs, Milan da Maldini, Pirlo gibi. Çünkü bu futbolcular başarıda sürekliliği ve büyük kulüp olmayı getiren temel yapı taşlarıdır. Daha doğru bir deyişle, Christiano Ronaldo Real Madrid’li taraftar için yolcu Raul ise hancıdır. Raul kadar sayılabilmesi için onun kadar hizmet etmesi gerekmektedir.

            Kayserisporumuzun kurduğu genç ve dinamik kadroyu bir arada tutacak örgütsel yapının harçları da böylesi futbolculardır. Başta gelen de elbette kaptanımız Aydın Toscalı’dır. 2005 yılında geldiği kulübümüze 5 yıldır onurla ve gururla hizmet etmektedir. Sakatlık formsuzluk bilmeden yılda ortalama 30 maçta aslanlar gibi mücadele etmiştir. Ben, kaptanımız Aydın ve onun şahsında onunla bu süreçte hizmet eden futbolcularımızın önünde saygı ile eğiliyorum. Buradan başta yönetimimiz ve taraftarımız olmak üzere tüm camiamıza sesleniyorum. Lütfen kaptanımız ve onun gibi değerlerimize sahip çıkalım. Kulübümüzün inkişafı ve başarılarımızın sürekliliği için de şart olan budur. Makakulayı elbette çok seviyoruz ama Aydın bizim için özeldir. Cangele baş tacımızdır ama Aydın gönül tacımızdır. Kayserisporumuzu aydınlığa götürecek olan da Aydın ve onun gibilere verdiğimiz değerdir.