Web Analytics
Fatih Ceylan Röportajı-Horanta
Horanta editörlerinden Mehmet Yağır şu anda Almanya’da futbol yaşantısına devam eden eski futbolcumuz Fatih Ceylan ile hem futbol hayatı hakkında hem de Kayserispor hakkında bir röpörtaj gerçekleştirdi. Efsanevi kadromuzu ve o tarihlerde yaşanan bir çok özel andan bahseden Fatih Ceylan, Kayserispor’u ve taraftarları da unutamadığını sözlerine ekledi.

Fatih Ceylan Röportajı-Horanta

Horanta editörlerinden Mehmet Yağır şu anda Almanya’da futbol yaşantısına devam eden eski futbolcumuz Fatih Ceylan ile hem futbol hayatı hakkında hem de Kayserispor hakkında bir röpörtaj gerçekleştirdi. Efsanevi kadromuzu ve o tarihlerde yaşanan bir çok özel andan bahseden Fatih Ceylan, Kayserispor’u ve taraftarları da unutamadığını sözlerine ekledi.

 

Fatih Ceylan (Sarı Şeytan) ile Röportaj

Seni futbola kim teşvik etti? Kariyerin nerede ve nasıl başladı?

 

Ben futbola 6 yaşında, kaleci olarak başladım. İlk maçımda 6 gol yemiştim. Hoca kaleden cıkarmıştı ve 7 gol atmıştım. Kariyerimde en büyük pay babamın, benimle cok uğraştı, denemelere götürdü. İlk olarak Sakarya’da denenmiştim, Coşkun Demirbakan beni beğenmişti. Kariyerim onunla başladı diyebilirim.

 

Kayserispor’a transferin nasıl gerçekleşti?

 

Kayserispor’a gelişim Ertuğrul Sağlam ve Süleyman Hurma abinin beni çok istemesi ile başladı. Hatta Kayseri’ye gelip, imzayı atmaya gittiğim gün Denizlispor ve Gaziantepspor’dan da teklif gelmişti ama ben sözümü vermiştim bile ve iyiki de öyle oldu.

 

İlk geldiğinde takımı ve taraftarı nasıl buldun?

 

Bence Kayseri taraftarı yine Türkiye’de iyi bi taraftar kitlesine sahip ama taraftarı çekebilmek için de başarılı olmak gerekiyor ve bizim o zaman ki kadro gerçekten çok iyidi. Bizim her maça ortalama 15 – 20 bin kesin geliyordu.

 

Sahada en çok kiminle iyi anlaşıyordun? Beraber oynamaktan en çok zevk aldığın futbolcu kimdi?

 

Bizim o seneki kadro gerçekten çok iyidi. Ragıp abi olsun, gol makinamız Gökhan Ünal olsun, frikik ustamız Mehmet Topuz, İlhan Parlak, Ivankov, Reshad Sadıgov, Kamber Arslan olsun ve elbette büyük kaptanımız Bülent Bölükbaşı abi olsun hepsi çok iyilerdi.

En çok da Bülent abi ile oynamaktan zevk alıyordum. Hırsından, futbolundan ve abiliğinden..

 

Takım içerisinde en iyi arkadaşın kimdi?

 

Takım içerisinde en iyi arkadaşım diyebileceğim yoktu, herkesle aynı şekilde sevgi ve saygı ile anlaşıyorduk.

 

Tarihimizde ilk kez Avrupa arenasına çıkmış ve sonrasında kazanacağımız İnter-Toto Kupasındaki ilk engel Sopron’u senin attığın gol ile geçmiştik. Gol anındaki duygularını merak ediyoruz.

 

Aydın abi top gelirken vur diye bağrıyordu. Ben sağ ayağımla vurdum gol oldu ve çok mutluydum, gözyaşlarımı tutamadım. Bi de tam 81. dakikada gol oldu, 81 forma numaramdı. (Anlatırken gözleri parlıyor)

 

Kayserispor’a dair unutamadığın en acı ve tatlı anıların neler?

 

Kayserispor’da en acı günüm sakatlık dönemimdi, çok şansızlıklar geçirdim. En tatlı anım da dediğim gibi Sopron’a attığım goldü.

 

Kayserispor kariyerinde unutamadığın, yeri hep ayrı olan karşılaşma hangisi?

 

Bir Trabzon maçı vardı sanırım 2-0 gerideydik. 10 dakika içinde 3 gol attık ve öne gectik. Maç 4-2 sona ermişti, kazanmıştık.

 

Bülent Bölükbaşı ile beraber köpekleri çok sevdiğinizi biliyoruz. Hayvansever kişiliğiniz hakkında birkaç cümle istesek?

 

Köpekleri çok severdim. Bülent abiye de ben aşılamış oldum (gülüyor). Çok korkardı köpeklerden, sonrada en büyük köpeği gezdiriyordu. Robin diye kangalı vardı. Hatta Youtube’da da videosu var, traktörü çekiyordu.

 

Kayserispor kariyeri boyunca pişmanlık yaşadığın bir durum ya da olay oldu mu?

 

Kayserispor kariyerimde bir pişmanlığım falan olmadı. Ben Kayseri’de Fatih Ceylan oldum, Sarı Şeytan oldum, o yüzden hiç bir pişmanlıkda yaşamadım.

 

Eski takım arkadaşlarından hala görüştüğün ve iletişimi koparmadığın kimler var?

 

Aydın abi, İlhan, Ragıp abi, Gökhan, Kamber ve Ali Turan var. Facebook üzerinden hepsiyle görüşüyoruz.

 

Geçirdiğin ağır sakatlıklar ve tedavi süreci mutlaka senin için sancılı geçmiştir. Neden tekrar tekrar nüksetti ? Bu konuda seninle aynı kaderi paylaşan Cangele hakkında neler söylemek istersin?

 

Çok sakatlıklar geçirdim. Allah kimseye göstermesin ama futbol da artık eski futbol değil. Daha çok çalışıyorsun ve sakatlıklar daha çok oluyor. Cangele keşke düzelebilseydi. Çok iyi bir futbolcu ama galiba doktorlar onu ilk ameliyat ve ikinci ameliyattan sonra erken başlattılar ve sakatlık nüks etti.

 

Efsane kadroda arkadaşlık ortamı çok güzeldi. Bülent Bölükbaşı, İlhan Parlak, Mehmet Topuz, Gökhan Ünal, Ali Turan ve sen çok iyi arkadaştınız. Bu bağı nasıl kurdunuz? Başarının gelmesindeki etkenlerden birisi olarak bu bağın ne derece önemli olduğunu düşünüyorsun?

 

Efsane kadroda arkadaşlık herkesle çok üst düzeydeydi ve bu da başarıyı getirdi.  Tabi Ertuğrul hocayı da unutmamak lazım. Bize çok şey öğretti. Allah ondan da razı olsun. İnşallah bi günde milli takımı yönetir.

 

Geriye düşseniz de maçı çevirmeyi biliyordunuz. İşlerin iyi gitmediği anlarda tekrar ayağa kalkmayı nasıl başarıyordunuz ? İlk yarı itibarı ile geriye düştüğü hiçbir karşılaşmadan tek puan dahi alamamış olmamızı neye bağlıyorsun?

 

Bülent Bölükbaşı abi diyorum. Gerçekten takıma öyle bir hırs veriyordu ki, geriye düştüğümüz maçlarda sanki savaşa gidiyormuş gibi hissediyordum kendimi. O yüzden Bülent abiyi hiç unutamam.

 

Kayseri’de ki kariyerin bittiğindeki duygularını merak ediyoruz? (Ayrılığındaki sebep neydi? Bu konuda çeşitli spekülasyonlar var. Bölükbaşı’na uyarak ayrıldığın, Tolunay hoca ve Hurma’nın seni istemediği, sakatlığından dolayı gönderildiğin söyleniyordu)

 

Sakatlığım sorun değildi. Çünkü o sene gittiğimde Antalya’da başarılı bi futbol oynadım. Süleyman abi beni takımda her zaman tutmak istedi. Tolunay hoca da benim oynamamı istemişti. Ama Kayserispor takımında şu an yedek kalırsın dedi ve gidersem iyi olacağını düşündü ve öyle de oldu. İyi de oldu benim için ama ben Kayseri’den hiç bir zaman ayrılmak istemedim. Malesef şartlar onu gerektirdi.

 

Farklı takımlarla Kayseri’ye geldiğinde hep büyük bir sevgi ile karşılandın. Sana Sarı Şeytan lakabını takan taraftar hakkındaki düşüncelerini bize anlatır mısın? Lakap hakkındaki düşüncelerini merak ediyoruz.

 

Kayseri’ye farklı takımlarla gelince çok tuhaf oluyordum. Birden rakip oldum Kayseri taraftarına. Ama bana o lakabı verende Kayseri taraftarıydı. Gerçekten kim bu lakabı ilk çıkardı hep merak etmişimdir, yanı ilk kim söyledi diye. Muhtemelen sarı saçlarım yüzünden böyle bi lakap verildi (kahkaha atıyor).

 

-Fatih Ceylan, maç esnasında salonda gol attığında Almanlar bile “Blonder Teufel” diye tezahürat yapıyorlardı. Blonder Teufel = Sari Seytan

 

Kayseri, Kayserispor ve Kayserispor taraftarı desek, söyleyecek “tek” kelimen ne olur ? (Cümle kurmanı istemiyoruz. Sadece tek bir kelime)

 

Bana o kadar zor bir soru sorma. (gülerek)  Kayseri’de ve Kayserispor’da geçen o kadar mutlu günlerimiz oldu, bırak bir tek kelime, bir cümle ile bitiremem.

 

Stil ve yetenek olarak kendine benzettiğin Türk yada yabancı oyuncu var mı?

 

Küçükken Beckham’ı çok severdim. Onun gibi ortalar açmaya calışırdım ve ben de bazen onun kadar olmasa da, fena ortalar yapmıyordum. (Arkadaşlarına bakarak gülüyor bu arada)

 

Kariyerin boyunca keşke şu oyuncuyla aynı takımda oynasaydım dediğin futbolcu oldu mu? Hiç karşılaşmak istemediğin rakip var mıydı?

 

Alex ile bir takımda oynamak isterdim. Karşılaşmak istemediğim bir oyuncu yoktu.

 

Kendini Sakaryaspor’lu Fatih Ceylan olarak mı görüyorsun yoksa Kayserispor’lu Fatih Ceylan olarak mı?

 

Beni insanlar Sarı Şeytan diye biliyorlar. O yüzden de kendimi Kayseri’li Fatih diye bilirim. İnsanlar beni nerde görseler bana öyle derler. Şu an Almanya’dayım ve burda bile Kayserispor’da oynayan Fatih Ceylan derler. O yüzdende kendimi Kayseri’li Fatih diye görüyorum. (Takım arkadaşları dalga geciyor; “Kendi memleketin Sakarya’yı hemen nasıl da sattın” diye takılıyorlar)

 

Kayserispor’un bugününü değerlendirerek geleceğini nasıl gördüğünü bizimle paylaşır mısın?

 

Kayserispor bugün tabi çok iyi bi durumda değil ama ben Kayserispor’un kendini en kısa zamanda yine toparlayacağına inanıyorum ve istiyorum inşallah.

 

Yaşın 32 ve futbolculuk kariyerinin son yıllarındasın. Futbolu bıraktıktan sonraki hedeflerin neler? (Futbol dünyasından kopmamanı ümit ediyor ve yolumuz yine Kayserispor’da birleşsin istiyoruz)

 

Evet keşke hiç yaşlanmasak ama futbol bu. En fazla 10, kendine iyi bakarsan 13 -15 sene oynuyorsun. Şu an Almanya’da hocalık kurslarına gidiyorum. Bakarsın birgün hoca veya yardımcı olarak Kayseri’ye geri dönerim. İnşallah birgün olur.

Bu İçeriğe Tepki Ver (en fazla 3 tepki)

Facebook Yorumları